in

Red Hat, Enterprise Linux 9 ile İnovasyonlar için Yeni Bir Merkez Oluşturuyor

Red Hat Inc., inovasyonların açık hibrit bulutta daha tutarlı bir şekilde geliştirilmesini sağlayacak şekilde tasarlanan Linux işletim sistemi Red Hat Enterprise Linux 9’u tanıttı. Fiziksel sunucular, bulut sağlayıcıları ve kurumsal ağların en uzak noktaları gibi birçok alanda çalışabilen Red Hat Enterprise Linux 9, otomatikleştirilmiş ve dağıtılmış bir BT dünyasında gelişen pazar güçlerine ve değişen müşteri taleplerine paralel olarak kurumsal dönüşüme güç vermek için tasarlandı. Platform ilerleyen haftalarda genel erişime açılacak.

Müşterilere tercih imkanı ve esneklik sağlayan Red Hat Enterprise Linux, 20 yıldır veri merkezinde ve bulutta bulunan kurumsal BT yapılarının temelinde yer alıyor. Bu inovasyon platformu sayesinde Red Hat müşterileri altyapılarını, uygulama veya bulut sağlayıcılarını modern BT için gereken tutarlılıkla seçebiliyor. Bu imkanları sayesinde Red Hat Enterprise Linux, inovasyonlar için bir merkez haline geliyor. Red Hat’in sponsorluğuyla gerçekleştirilen bir IDC araştırmasında[1] Red Hat Enterprise Linux, 2022’de küresel ekonomiye 13 trilyon dolardan fazla katkı sağlayacağı öngörülüyor. Bu katkının içinde Red Hat müşterilerinin ticari faaliyetlerinin desteklenmesiyle 2022’de elde edilecek toplam 1,7 trilyon dolar da yer alıyor.

Dünyanın öncü kurumsal Linux platformunun yıllar boyunca kesintisiz devam eden inovasyonlardan güç aldığı yeni versiyonu, Red Hat Enterprise Linux’tan biraz daha önce sunulan Linux dağıtımı CentOS Stream ile oluşturulan ilk üretim sürümü olma özelliğini de taşıyor. Bu yaklaşım iş ortaklarını, müşterileri, bağımsız kullanıcıları ve çok daha fazlasını kapsayan geniş Red Hat Enterprise Linux ekosisteminin dünyanın öncü kurumsal Linux platformuna geri bildirim, kod ve özellik güncellemeleri sağlamasına yardımcı oluyor.

IDC’nin tahminlerine göre “2023’e kadar G2000 sıralamasındaki şirketlerin yüzde 40’ı bulut belirleme süreçlerinde BT ihtiyaçlarından çok kurumsal çıktılara odaklanarak sağlayıcıların portföyünün cihaza, sınır bilişim alanlarına, veriye ve ekosisteme erişebilme imkanlarına değer verecek.” Red Hat’e göre tüm bu alanlara erişebilen ve hem inovasyon hem de üretim yaparken stabil bir yapı sağlayabilen standartlaştırılmış bir platform sunmak çok önemli. Red Hat Enterprise Linux 9 ise tüm bu ihtiyaçları ve çok daha fazlasını gidererek operasyon ekiplerinin ve geliştiricilerin yeni inisiyatifleri mevcut iş yüklerini veya sistemleri geride bırakmadan kullanıma alabilmesini sağlıyor.

Veri merkezlerinde, bulut sağlayıcılarında ve sınırda tutarlı inovasyon için her yerde kullanılabilen bir platform

Müşteriler tüm büyük bulut pazar alanlarını kapsayan geniş erişilebilirlik ve kullanıma alma seçeneklerine sahip Red Hat Enterprise Linux’u özel operasyonel ihtiyaçlarına uyacak şekilde istediği yerde ve istediği şekilde kullanabiliyor. Mevcut müşteriler Red Hat Enterprise Linux aboneliklerini Red Hat Cloud Access ile istediği buluta taşıyabilirken, bulutun ölçeğine ve gücüne sahip olmak isteyen müşteriler de platformu Amazon Web Services (AWS), Google Cloud, IBM Cloud ve Microsoft Azure gibi büyük bulut sağlayıcıların pazar alanlarından istediği zaman kullanıma alabiliyor.

Bu platform, sınır bilişim alanlarında da sorunsuz bir şekilde kullanılabiliyor. Şirketlerin sınır bilişime olan ilgisi de artıyor ve tahminler 2025’e kadar bu pazarın çeyrek trilyon doları geçeceğine işaret ediyor. Red Hat Enterprise Linux, özellikle sınırda artan BT ihtiyaçlarını giderecek önemli iyileştirmeler sunuyor. Bunların arasında aşağıdakiler yer alıyor:

  • Uzaktan dağıtımları daha fazla kontrol ve güvenlik özellikleriyle denetlemek ve ölçeklendirmek için hizmet olarak sunulan kapsamlı sınır yönetimi, tek bir arabirim üzerinden el değmeden kaynak sağlayan, sistem sağlığını gösteren ve güvenlik açıklarını daha etkili bir şekilde azaltan işlemleri kapsıyor.
  • Yeni güncellenen bir konteynerin başlatılıp başlatılmadığını otomatik olarak algılayabilen ve ardından konteyneri önceki çalışan sürüme geri döndürebilen Red Hat Enterprise Linux’un entegre konteyner yönetim teknolojisi Podman, konteynerleri otomatik geri alma imkanı sunuyor.

Red Hat Enterprise Linux 9 aynı zamanda Red Hat’in önemli işletim sistemi özelliklerini hizmet olarak sunma çalışmalarını da öne çıkarıyor. Bunların ilki olan yeni imaj oluşturma hizmeti, ana platformun mevcut özelliklerine ek olarak özelleştirilmiş dosya sistemleri ve büyük bulut sağlayıcıları için imaj oluşturmayı ve AWS, Google Cloud, Microsoft Azure ve VMware gibi sanallaştırma teknolojilerini destekliyor.

Red Hat ve AWS, Red Hat Enterprise Linux’un en yeni versiyonunun ilk günden itibaren AWS üzerinde çalışabilmesi için on yıldan uzun süredir iş birliği yapıyor. Yakın zamanda atılan adımlarla müşteriler artık Red Hat Enterprise Linux tabanlı iş yüklerini AWS tarafından tasarlanmış Graviton işlemcileri kullanan AWS bulut sunucularında çalıştırabiliyor. AWS Graviton işlemciler ve Red Hat Enterprise Linux 9 arasındaki entegrasyon sayesinde Amazon Elastic Compute Cloud’da (Amazon EC2) çalışan çok çeşitli bulut iş yüklerinin fiyat/performansı iyileştirilebiliyor.

Her yerde inovasyon yapabilmek için güçlü bir temel

BT ekipleri yeni teknolojileri ve yeni işletim alanlarını kullanmaya başladıkça tehdit alanı da daha dinamik ve karmaşık hale geliyor. Red Hat Enterprise Linux 9, Red Hat’in en hassas iş yüklerini bile çalıştırabilen güçlendirilmiş Linux platformu sunma taahhüdünü devam ettiriyor ve inovasyonların genişletişmiş güvenlik özellikleriyle yapılmasını sağlıyor. Red Hat Enterprise Linux aboneliğine sahip olanlar Red Hat’in hibrit bulut genelinde kaynak ve abonelik kullanımını optimize ederken olası yapılandırma ve güvenlik açığı sorunlarını tespit etmek ve düzeltmek için kesintisiz ve proaktif analitik hizmeti olan Red Hat Insights‘a da erişebiliyor.

Tüm Red Hat Enterprise Linux sürümlerinin tabi tutulduğu güçlendirme, test ve zafiyet taramalarına ek olarak Red Hat Enterprise Linux 9’da Spectre ve Meltdown gibi donanım seviyesinde güvenlik zafiyetlerinin giderilmesine ve kullanıcıların alanıyla ilgili süreçlerde kötü niyetli kodun erişemeyeceği bellek alanını artırmaya yardımcı olan özellikler bulunuyor. Platform PCI-DSS, HIPAA ve daha fazlasını destekleyerek müşteri güvenlik gereksinimleri için de hazırlık sağlıyor.

Red Hat Enterprise Linux 9’da bütünlük ölçüm mimarisi (IMA) dijital şifreleri ve imzaları da bulunuyor. Bütünlük ölçüm mimarisiyle kullanıcılar işletim sisteminin bütünlüğünü dijital imzalar ve şifrelerle doğrulayabiliyor. Böylece öngörülemeyen altyapı değişiklikleri daha kolay tespit edilebiliyor ve sistemlerin ihlal edilme ihtimali azaltılabiliyor.

Şirketlere açık hibrit bulutta daha fazla mimari ve ortam seçeneği sunmak için Red Hat Enterprise Linux 9 IBM Cloud’dan erişilebilir olacak ve IBM Power Systems ve IBM Z sistemlerinin önemli güvenlik özelliklerini tamamlayacak. IBM’in mimarilerindeki güvenlik odaklı donanım özellikleri Red Hat Enterprise Linux 9’un güvenlik iyileştirmeleriyle birleştiğinde birçok şirketin hibrit bulut bilişiminde ihtiyaç duyduğu inovasyon, güç ve güvenlik özellikleri bir araya gelecek.

Hibrit bulutta tutarlı otomasyon ve geliştirme

BT sistemleri çok çeşitli iş yüklerini ve ayak izlerini kapsayacak şekilde büyüyor ve bu yüzden BT operasyon ekipleri imkanlarını artırmak için otomatik sistemleri ve araçları kullanıyor. Red Hat Enterprise Linux 9, geliştirilmiş yeteneklerle karmaşıklığı azaltmaya ve yönetilebilirliği artırmaya yardımcı olmak için BT şirketlerinin hibrit bulutta otomasyonu benimsemesine yardımcı oluyor.

Platformda ek olarak belirli sistem yapılandırmaları oluşturmak için otomatik iş akışları sunan genişletilmiş Red Hat Enterprise Linux System Roles seti de bulunuyor. Red Hat Enterprise Linux 9, düzeltme sonrası için yeni sistem rollerini, yüksek kullanılabilirlik kümelerini, güvenlik duvarını, Microsoft SQL Server’ı, web konsolunu ve daha fazlasını ekleyerek kapsamını daha da geliştiriyor.

Red Hat Enterprise Linux 9, Red Hat Enterprise Linux web konsolundan kerneli canlı olarak (yeniden başlatmadan) yamalamayı da destekliyor ve BT şirketlerinin önemli görevleri her ölçekte ve otomatik bir şekilde giderebilmesini sağlıyor. BT operasyon ekipleri bu sayede kullanıma alacakları büyük ve dağıtık sistemlerin güncellemelerini komut satırı aracına erişmeden yapabiliyor ve ana veri merkezi, çoklu bulut ve sınır gibi birçok alandaki üretimi etkileyen sorunları daha kolay giderebiliyor.

Microsoft ile 2015’te oluşturulan stratejik iş birliği üzerine kurulan Red Hat Enterprise Linux 9, erişime açıldığı ilk günden itibaren Microsoft Azure üzerinden erişilebilir olacak ve Microsoft ile birlikte gerçekleştirilen mühendislik çalışmaları sayesinde Microsoft SQL Server gibi önemli Microsoft teknolojileriyle kullanıma hazır bir temel sunacak. Bu temelde performansa yardımcı olan özel modüller, ayarlanmış profiller, Ansible tarafından desteklenen bir SQL Server sistem rolü ve çok daha fazlası yer alacak. Red Hat Enterprise Linux 9 .NET kullanıma alımlarını ve uygulamalarını tamamen desteklemeye devam ediyor. Böylece Microsoft’un geliştirme platformunu kullanarak oluşturulan uygulamaları dünyanın öncü kurumsal Linux platformuna taşıyor.

Erişilebilirlik

Red Hat Enterprise Linux 9 ilerleyen haftalarda Red Hat Müşteri Portalı ve büyük bulut hizmet sağlayıcılarının pazar alanları üzerinden erişilebilir olacak. Red Hat Enterprise Linux 9 aynı zamanda geliştiricilerin yazılımları, nasıl yapılır videolarını, demoları, başlangıç videolarını, belgeleri ve çok daha fazlasını kullanabilmesini sağlayan Red Hat Developer programları aracılığıyla ücretsiz olarak erişilebilecek.

Red Hat Ürünler ve Teknolojiler Kıdemli Başkan Yardımcısı Matthew Hicks, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Geniş genel bulutları, küçük sınır cihazları, basit konteynerleştirilmiş uygulamaları, karmaşık yapay zeka iş yüklerini ve çok daha fazlasını kapsayan kadar modern BT, Linux ile başlıyor. Dünyanın öncü kurumsal Linux platformu olan Red Hat Enterprise Linux 9, kurumsal Linux’un güvenilir temelini açık kaynak topluluklarının yenilikçi katalizörleriyle birleşerek, açık hibrit bulutta ve ötesinde ihtiyaç duyulan her yerde kullanılabiliyor. Linux, hızlı teknolojik evrimin merkezinde yer alıyor ve Linux, Red Hat Enterprise Linux’tur.

Red Hat Ürünler Kıdemli Başkan Yardımcısı Ashesh Badani ise “Red Hat Enterprise Linux 9, Red hat olarak sektörlerdeki BT inovasyonunun hızını yakalama taahhüdümüzü gösteriyor. Platform, işletim sisteminin birbirinden farklı ve aralarında bağlantı olmayan ortamlar ve teknolojiler arasında köprü görevi gördüğü otomatik bir dünya için tasarlandı. Red Hat Enterprise Linux 9, mevcut becerileri yeni BT alanlarında kullanmak ve bulut yerlisi iş yüklerini üretim alanında çalıştırmaya yardımcı olmak gibi özellikleriyle modern ve geleceğin şirketleri için inovasyon kaynağı sağlıyor” diyor.

AWS Ticari Yazılım Hizmetleri Başkan Yardımcısı Fred Wurden, “AWS olarak müşterilere kurumsal kullanıma hazır bulut bilişim çözümleri sunmak için Red Hat ile 10 yıldan uzun süredir birlikte çalışıyoruz. Bugün ise daha tutarlı ve inovatif Linux platformu Red Hat Enterprise Linux’u AWS üzerinden sunarak müşterilerin işleri için kritik iş yüklerini genel erişime açık 500’den fazla sunucu türü üzerinden çalıştırabilmelerini sağlıyoruz. Bunlar arasında Amazon EC2 sunucularına güç veren en gelişmiş ARM tabanlı AWS Graviton işlemcileri de yer alıyor” diyor.

IDC Altyapı Sistemler, Platformlar ve Teknoloji Grubu Başkan Yardımcısı Ashish Nadkarni, “BT artık kurumsal veri merkeziyle veya genel buluttaki kullanıma alımlarla sınırlı değil. Sistemlerin ve işletim ortamlarının dijital ortamdaki en uzak sınırlara bile ulaşabilmesi gerekiyor. Bulut bilişimde ve sanallaştırmadaki gibi bu yeni yaklaşım, BT ekiplerine çalıştıkları her yerde inovasyon için ortak bir temel sunan Red Hat Enterprise Linux gibi standart haline gelmiş Linux platformlarının avantajlarından faydalanıyor” diyor.

IBM Cloud Bulut Sektör Platformları ve Çözümleri Genel Müdürü ve CTO Hillery Hunter, “IBM Cloud ile müşteriler inovasyonlarını destekleyebilmek için açık bulut mimarisinin avantajlarından faydalanabiliyor ve bu sırada güvenliğe ve dayanıklılığa öncelik verebiliyor. Red Hat Enterprise Linux desteğiyle özellikle finansal hizmetler gibi regülasyona tabi sektörlerde faaliyet gösteren müşterilerimiz güvenliği ve kurumsal imkanları göz önünde bulundurarak tasarlanmış bir ortam kullandıklarından emin olabiliyor. Şirketler güvenliğe, uyumluluğa ve modernleştirme hızına önem verdiği için bu ortam tutarlı bir deneyim sunabilmek amacıyla hibrit bulut ortamlarındaki iş yüklerini yönetebilmelerine yardımcı oluyor” diyor.

Microsoft Corporation Azure Altyapı Genel Müdürü Omar Khan, “Müşterilerimizin buluta geçerken inovasyon yapmaya devam etmelerine yardımcı olmak için sabırsızlanıyoruz. Şirketlerini iş yüklerini buluttan sınıra genişletirken, Microsoft Azure üzerinde Red Hat Enterprise Linux gibi çözümler, Azure üzerinde Red Hat Ansible Automation Platform aracılığıyla otomatikleştirilmiş Red Hat Enterprise Linux iş yükleri gibi şirketlere birçok avantaj sunuyor” diyor.


Bu Gelişmeyi Beğendiniz Mi?

E-ticaretin Öne Çıkan Başarısı, Tüketici Davranışlarında Değişim ve Dijitalleşme 2022 raporu

Yönetilen hizmetler siber saldırganların yeni hedefi haline geliyor